31 Ağustos 2015 Pazartesi

Cyborg Olabilir Miyiz?

Cyborg, yani "Cybernetic bio-organism" oldukça ilgimi çeken bir konu olmakla beraber "Robocop, Terminatör" gibi filmler bir çok insanda cyborglara karşı merak oluşturdu. "Hepimiz birer cyborg muyuz, cyborg olabilir miyim?" gibi sorular sorulmaya başlandı. Kimilerine göre lens takmak bile sizi cyborg yapmaya yeterken kimilerine göre ise daha ciddi mekanik parçalarla birleştirilmelisiniz. İnsanlar bu tartışmaları sürdürsün gelin biz, bu en ilginç sibernetik çalışma hakkında konuşalım.

                    



Cyborg, biyolojik ve makine kısımları bulunan varlıklara verilen isimdir. Bu terim, Amerikalı bilim insanları Manfred Clynes ve  Nathan S. Kline tarafından 1960 yılında bulunmuştur. Daha sonraları bunu geliştirmek isteyen, sibernetik alanında çalışan bilim insanları, "Sinir Sistemi"ni inceleyerek aynı sistemi makinelerde kurmak üzene çalışmışlar ve "Elektronik Sistem" isimli sistemi bulmuşlardır. Sonra ise "Beyin" i inceleyerek "Elektronik Beyin" oluşturmayı başarmışlardır. Bu konu üzerinde çalışan insanlar düşünebilen makineler oluşturmak için bu araştırmalara başladıklarından dolayı daha sonra "Beyin" ve "Makine" nin birleşiminden düşünebilen bir vücut yapmışlardır. İşte Cyborg burada karşımıza çıkar. Bir cyborg, insan ve makine birleşimi dediğimize göre yapılması için tıbbi, medikal işlemler gerekir. Bu yüzden bu konudaki bilim insanları kimi zaman "Medikal Cyborg" adını kullanır.David Rorvik "İnsanlar Makineleştikçe" adlı kitabında, şunları söyler:

"Medikal Siborg. (insanın bir bölümü eksik olarak yapıldığından) bir "İnsan - Makine Ortak Yaşam Yaratığı" dır.Makine olmaksızın, o, ya nükleer parçalarına ayrılmış ya da plastik deriden ibaret kalacaktır. Bu durumda da, ya gücü tükenmiş ya da ölmüş olacaktı. Makine, ona, yeryüzü duyuları ile dopdolu "Yaşantı" sağlamaktadır. Gerçek şu ki, bir insanla iş birliği sayesinde makine de, bir "Yaşam"a sahip olmaktadır. "Büyütülmüş Bir İnsan'' olmayıp "Bedenen Değişmiş Bir lnsan”dır. Bu "İnsan - Makine Birliği'nden, ne gibi gelişmeler olabilir? diye düşünülebilir Bazılarına güre, bu bir ''Degişim"dir ve hatta "Gerçeğe Aykırılık"tır. Ancak, bütün bu sözler. Yaşamı, yalnızca "Beden ve Kan Alaşımı" sanan ve ondan öteye bir şey düşünemeyen: insan’ı "Gerçek", makineyi ise "Doğal Dışı" sayan kişilerin, baştan savma değerlendirmeleridir. Bu sözlere rağmen. "Medikal Siborg" gerçektir, burada önümüzdedir, hareket etmektedir ve yaşamaktadır." 





Birazda Cyborg'un yapısından bahsedelim.
Biyonik uzuvların genel yapısına bakarsak, iskeletleri karbon fiber ve alüminyum gibi dayanıklı maddelerden oluşuyor. 
Motorlar ve hidrolik mekanizmalar uzvu hareket ettiriyor, yaylar da tendon görevi görüyor. Uzva yerleştirilen gelişmiş bir mini bilgisayar da beyinden çıkan elektriği uzva ileterek hareket etmesini sağlıyor. Şu an en gelişmiş mekanizmalardan olan bir elde 100 algılayıcı, 26 hareket edebilen eklem ve 17 motor bulunuyor. Tabii bütün bir uzvu değil, tek tek hasarlı kasları; gerçek kas gibi elektrik akımlarına tepki veren polimer jelden yapılma ve sentetik fiber kablolardan oluşan tendonlarla desteklenen yapay kaslarla değiştiren teknolojiler de geliştirilmekte.Tek değiştirilebilir olan şeyler kas yapıları değil elbette. Kulak salyangozunu bir mikrofonla ya da göz retinasını bir kamera ile değiştirmek ve bunları beyin ile birbirine bağlamak, üzerinde yoğunlukla çalışılan şeyler. Dokunma duyusuna dahi el atılmış durumda. California Üniversitesi'nin eSkin projesi sayesinde yapay uzva sahip kişilerin de dokunma duyusuna sahip olabilmesi için çalışılmakta. İleri gelecekte vücuda giyilebilen formda robotların olacağı haberleri de bu cyborglara olan inancı arttırıyor. Bahsedilen robotlar, giydiğinizde kol ve bacaklarınızı ve kafatasınızı sarıyor ve çok bir çaba uygulamadan büyük ağırlıkları kaldırabilmenizi sağlıyor. Dayanıklılığınızı arttırıyor. Ve bu robotlar o kadar pratik ki taşımak sizi yormuyor, kolayca giyipçıkartabiliyorsunuz. Bu oldukça güzel olan robot fikrine bakınca ilerde hepimizin birer robot yardımcısı olması kulağa oldukça normal geliyor. İnsanların hayatını kolaylaştırmak için geliştirilen bu makineler, sağlık alanında da oldukça yardımcı. Labarotuar ortamında üretilen yapay organlar, kolları olmayan insanlar için yapılmış gerçeğinin işlevini neredeyse gören robotik kollar, gözleri görmeyen insanlar için yapılan yüksek çözünürlüklü biyonik gözler.. Ve daha bir çoğu bugün hayata geçirilen yada geçirilmesi planlanan, üzerinde çalışılan fikirlerdir.

Aslında ameliyatlarla insan kalbine takılan piller, kemiklerin kaynamasını sağlayan platinler gibi insanın saf ve doğal yapısını bozan bütün nesneler, kişinin cyborg kavramına kısmen uymasını sağlayacak araçlardır. Yani aslında cyborg olma yolunda hepimiz birer adayız denilebilir.



Stephen William Hawking, cyborg tanımına tam anlamıyla uymaktadır. Zihin olarak kendini, araçlar vasıtasıyla ifade eden; bedenini de bu araçlar vasıtasıyla hareket ettirebilen yarı organizma yarı canlıdır.
Hareket edebilmek için, elektrikle kumanda edilen tekerlekli sandalye ve iletişim için çene kasları ile idare edilen bir konuşma cihazı kullanan ünlü İngiliz fizikçi


Yazımın sonuna gelirken şunu söyleyeyim. Bazı bilim insanları "Herkes birgün cyborg olacak, hepimiz olacağız. Bu zorunlu hale gelecek." diyorlar. Bence haklılarda. Şimdi biz bunu gereksiz,  zorunluluğu olmayan olarak düşünebiliriz fakat önümüzdeki yüzyılda Mars ve Ay'da insan kolonilerinin yaşayacağının beklenildiğini göz önüne alırsak oldukça ihtiyacımız olacak gibi duruyor. Teknoloji oldukça hızlı ilerliyor. Kim bilir belki yakın gelecekte Cyborgları çok çok daha yakından tanırız.

Yazmamı istediğiniz konu varsa yorum kısmına yazabilirsiniz.
Kendinize iyi bakın :)

Kaynak:

Bilim ve Teknik Dergisi 71. Sayı
Oyun gezer Dergisi
http://psy.baskent.edu.tr/docs/pivolka/PiVOLKA_19.pdf


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fikir, öneri ve sorularınızı yorum olarak bırakabilirsiniz :)